Propolis,
balarıları tarafından özellikle çiçeklerden ve yaprak tomurcuklarından
toplanan, değişik miktarlarda balmumu ve reçine karışımıdır. Şehrin müdafaası
manasına gelen "propolis"; Yunanca pro (müdafaa) ve polis (şehir)
kelimelerinden türetilmiştir. Bunun balarısı için anlamı ise, kovanın
muhafazası demektir. Propolisin ham maddeleri, arılar tarafından değişik bitkilerden
toplanır ve ağızlarındaki tükürük enzimleriyle kısmen sindirilir. Kısmen
sindirilen çeşitli maddeler balmumu ile karıştırıldıktan sonra kovanda
kullanılır. İçerisinde biraz polen bulaşığı da bulunabilir.
Arıların,
petek tamirinde propolisi, mumlarla karıştırıp, peteğin daha sıkı bir yapı
kazanmasını sağladığı ifade edilmiştir.
Arılar,
propolisi, kovan çatlaklarını sıvamada, uçuş deliklerinin daraltılmasında ve
kovana girdikten sonra öldürülen fakat dışarı atılamayan zararlıların
kokuşmasını önlemek üzere mumyalanmasında kullanırlar. Bitkilerin taze sürgün
ve tomurcuklarından, arılar tarafından polen gibi toplanan ve kovana taşınan bu
madde, sanayinin birçok dalında özellikle ilaç ve kozmetik yapımında
kullanıldığı gibi, apiterapi merkezlerinde, çoğu hastalığa karşı başarı ile
kullanılmaktadır. Propolis; antibakteriyal, antiviral, antifungal, antioksidan,
antiparazitik özelliklere sahip bir maddedir.
1
mg Propolis, yaklaşık olarak 20 mg Penisilin'e denk gelmektedir.
Arılar,
propolisi, kavak, meşe, kayın, okaliptus ağaçları ve çalılıklardan toplarlar.
Arılar, propolisi, kovanda dip tahtası, çerçeve kenarları ve giriş deliği
arkasında biriktirirler.
Saklanması
Ağzı
sıkıca kapanabilen ışık geçirmez kaplarda, 3-
Propolisin
Fiziksel Özellikleri
Renk:
Bitki türüne bağlı olarak renk, sarıdan, koyu kahveye kadar değişir.
Propolis,
60-
Propolis,
etanol, glycol ve suda belirli oranlarda çözünür
Antibakteriyal
komponentler, genellikle alkol ve suda çözülürler.
Propolis,
saf katı, sıvı, tablet, sprey, pomad, propolisli sabun, propolisli şeker vb.
gibi birçok şekil ve formulasyonlarda pazarlanmaktadır.
Propolisin
Yapısı ve Bileşimi
Propolis
örneklerinde, bitkisel kaynağa bağlı olarak, 150-200 bileşik veya kimyasal
saptanmıştır. Bunlardan bazıları: Flavonlar ve flavonoidler, terpenler ve
terpenoidler, aromatik asit ve esterleri, alifatik asit ve esterleri, amino
asitler, alkoller, aldehitler, kalkonlar, ketonlar, hidrokarbonlardır. Ayrıca,
bazı vitaminler (B1, B2, C ve E) bulunur. Bileşiminin büyük bir kısmını,
flavonoitler oluşturur. Bu bileşikler, bitkiler aleminde yaygın olarak bulunur.
Bunların nispetleri değişmekle beraber, ortalama % 50 reçine, % 30 mum, % 10
esansiyel ve aromatik yağlar, % 5 polen, % 5 diğer maddeler ve organik
kalıntılardan ibarettir.
Arılar,
propolisi, kovan çatlaklarını sıvamada, uçuş deliklerinin daraltılmasında ve
kovana girdikten sonra öldürülen fakat dışarı atılamayan zararlıların,
kokuşmasını önlemek üzere mumyalanmasında kullanırlar.
Kullanım
Alanları
Başlıca
tesirleri arasında antiseptik (mikroptan arındırıcı), antimikotik (mantarlara
karşı), bakteriyostatik (bakteri üremesini durdurucu), astringent (lokal olarak
damarları daraltan faktör), spazmolitik (kas gevşetici), antienflamatuar
(iltihap giderici), anestetik (sinir hassasiyetini azaltıcı) ve antioksidant
(oksitlenmeyi veya moleküllerdeki bozulmayı engelleyici) özellikleri
sayılabilir.
Propolisin,
eskiden beri yaraların iyileştirilmesinde, dokuların yenilenmesinde faydalı
olduğu; yanıkların tedavisinde, nörodermatitlerde, bacak ülserlerinde, sedef
hastalığında (psoriasis), genitalis ve pruritus (cinsi rahatsızlıklarda)
kullanıldığı rapor edilmiştir. Yaşadığımız yüzyılda bu değerli ürünün, yukarıda
belirtilen etkileri yanında; antiülser, lokal anestezik, antitümör, bağışıklık
uyarıcı gibi biyolojik aktivite özelliği göstermesi; tıp, apiterapi, beslenme
ve biyokozmetik alanında kullanımını yaygınlaştırmıştır.
Romatizma
ve mafsal burkulması durumlarında tedavi edici olarak, ağız yıkama
preparatlarının içine katılarak, diş macunu olarak, ağız iltihaplarının ve diş
etlerinin tedavisinde kullanıldığı kaydedilmektedir. Kozmetik ürünlerde ve
ilaçlarda (mesela yüz kremlerinde ve losyonlarda) kullanılmıştır. Propolis,
ayrıca diş aralarını temizlemeye yarayan mumlu iplik yapımında kullanılır.
Şekerler-sakızlarda, boğaz pastil ve damlalarında, şampuan ve sabunda da
kullanılmaktadır.
Tarihi
ve Tedavide Kullanımı
Eski
Mısırlıların ölülerini mumyalamakta, Yunanlılar ve Romalılar'ın yaraları tedavi
etmekte kullandıkları, tarihi kayıtlardan bilinmektedir. Propolisin tıbbi
alanda kullanımı çok eski çağlara uzanır. Propolisin vazelinle karıştırılarak,
hazırlanan merhemlerin, Boer savaşları sırasında kullanıldığı, yaraları
iyileştirdiği belirtilmektedir. Hipokrat, propolisin, deri ülserlerinin ve
sindirim sisteminin tedavisinde kullanıldığını söylemiştir. Anadolu'da da
geleneksel olarak insanlarda ve çiftlik hayvanlarında ayak ve deri
problemlerinde, yaraların iyileştirilmesinde, çıbanlarda kullanıldığı
bildirilmektedir. Avrupa'daki 12 yy kayıtları propolisin, medikal
preparatların, ağız ve yara enfeksiyonlarının tedavisi ve diş sağlığı için
kullanımından bahseder.
Propolis,
sağlık için vücut yoluyla alınması gereken 22 besini bünyesinde taşıması
açısından, içinde bulunduğumuz yüzyıl da keşfedilen mükemmel doğal ilaç olarak
kabul edilmiş ve önem kazanmıştır. Alternatif tıbbın, propolisi kullandığı
hastalık alanları şöyle sıranalabilir: Solunum enfeksiyonları, viral
enfeksiyonlar, deri enfeksiyonları, diş ve dişeti hastalıklarında, yara
tedavisi ve doku yenilenmesi, kulak enfeksiyonları, sindirim sistemi
rahatsızlıkları, bağışıklık sistemi bozuklukları gibi.
Propolisin,
insanlar üzerinde olumlu etkisini gösterdiği hastalıklar: Beriberi, deri
ülseri, ağız yaraları, diş ağrısı, burun iltihabı, mide ülseri, böbrek
bozuklukları, İYE (idrar yolu enfeksiyonu) iyi huylu tümör, kist, damar
sertliği, diabet, kemik erimesi, kırıkların kaynaması, sedef, sinir ucu
iltihabı, sivilce, egzama, vajinal ve rahim iltihaplanması, şeker hastalığı,
nefes darlığı, çeşitli yaralar, cilt kanseri, menopoz dönemi kemik erimesi,
astım, bronşit, romatizmal ağrılar, tiberküloz, mikrobik rahatsızlıklar, parkinson,
hemeroid, akciğer kanseri, grip, uçuklar, gastrit, oniki parmak ülseri, orta
kulak iltihabı, ÜSYE (üst solunum yolu enfeksiyonu), baş ağrısı, güneş yanığı,
akne olarak sıralanabilir.
Kovandan
toplanarak topak haline getirilmiş propolis.
Propolis,
güçlü antimikrobiyal aktivitesinden dolayı, doğal antibiyotik olarak bilinir.
Propolisin, MRSA da dahil olmak üzere 21 tür bakteri üzerinde, 9 tür mantar
üzerinde, Giardia'nın da dahil olduğu 3 protozoa türü üzerinde ve herpes ve
influenzanın da dahil olduğu geniş yelpazeli virüsler üzerinde,
inhibitör(engelleyici) etkisi bulunmuştur. Japonya ve Çin gibi Uzakdoğu
ülkelerinde propolisin, bu yüzyılda keşfedilen "en mükemmel doğal
ilaç" olduğu kabul edilmiştir.
Tıpta
Kullanımına Örnekler
Propolis
spreylerinin, solunum yoluyla alındığında romatizmaya ve astıma iyi geldiği,
gut hastalığının tedavisinde ve sinirleri yatıştırmada kullanıldığı
bildirilmektedir(Krell, 1996). Bunların yanında propolisin, beyin cerrahisinde
kanamayı engellediği, yine % 2'lik propolisin, genel olarak merhemlerin
antibakteriyel etkilerini artırdığı bildirilmektedir (Ghisalberti, 1979).
Propolisin oldukça güçlü bir anestezik özelliği vardır ki, kokayinden 10 kat
daha güçlü olduğu kabul edilir. Bu nedenle Rusya'da, uzun zamandır diş hekimliğinde,
anastezik olarak kullanıldığı bilinmektedir.
Propolisin,
bazı kanser türlerinde kullanımı, yapısındaki cynamic asit ve terpenoidlerin,
sitotoksik(hücre için zehirli) aktivitesi ile ilgilidir. Bu yönüyle propolis,
bağırsak, böbrek, meme, burun ve farenks(yutak) kanserlerinde başarılı bir
şekilde kullanılmaktadır. Uruguay menşeyli propolisle yapılan bir çalışmada,
meme kanserini yavaşlattığının bulunması, bu yargıyı güçlendirmektedir (Novatny
et al, 1999).
Çin'de,
Lian Yun Gang'ın Worker's hastanesinde Dr. Fang Zhu, hipertansiyon, damar
tıkanıklığı, koroner kalp rahatsızlığı olan 45 hasta seçmiş ve bu hastalara, 30
gün boyunca günde 3 defa 300 mg propolis vermiştir. Bu süre sonunda hastaların
kolesterol düzeylerinde belirgin düşüşler gözlenmiştir.
Saraybosna
Radyoloji Enstitüsü'nden bazı fizikçiler radyasyon alan hastalardaki bazı
proteinler üzerinde çalışmışlardır. Bu hastalar, düzensiz protein
metabolizması, ya da X ışınları nedeniyle karaciğer rahatsızlığı bulunan
hastalardır. Bu hastalara iki ay boyunca propolis verilmiştir. Diğer grup
hastalara ise, placebo ilacı verilmiştir. İki ay sonunda, propolis verilen
hastaların çoğunda iyileşme gözlenmiştir. Placebo ilacı verilen hastalarda ise,
hiçbir gelişme gözlenmemiştir.
Romanya'da
Dr. A. Vasilca ve Dr. Eugenia Milcu, propolisin ülser üzerindeki tedavi edici
özellikleri üzerinde çalışmışlardır. 34 kronik ülser hastasına, 4 hafta boyunca
propolis ekstraktı verilmiştir. 28 hasta tamamen iyileşirken, 6 hastada önemli
gelişmeler kaydedilmiştir.
Yapılan
çalışmalarda, düzenli ve sürekli olarak propolis alınması durumunda; sindirim,
solunum ve dolaşım sistemindeki hastalık etmenlerini(patojenleri) yok ettiği,
internal toksinleri vücuttan attığı saptanmıştır. Özellikle Japonya'da yapılan
klinik çalışmalarda, 3 ay ile 1 yıl sürekli bir şekilde alınan propolisin,
çeşitli internal kanser hücreleri üzerinde etkili olduğu saptanmıştır.
Arı
zehiri; enzimler, proteinler ve aminoasitlerden oluşan kompleks bir karışımdır.
Renksiz, berrak bir sıvıdır, hafif tatlıdır.
EN GÜNCEL YAZILAR
- Artritle savaşmak için arı zehri!!
- Arı zehri göğüs kanserinin agresif hücrelerini öldürür!!
- Tropilaelaps akarı Tespiti
- Tropilaelaps Akarı
- Trakeal akarı
- Astronot Alper Gezeravcı “Propolis” Deneyine Başladı
- Yıllara göre Ana Arı Renkleri
- Arıcılık yapan kişiye ne denir?
- Arıcılık yapmak zor mu?
- Arı Çiftliği Nasıl Kurulur.