Apilarnil (Ana Arı Larvası)

Ana arı larvaları aynı erkek arı larvaları su (%65-75), proteinler (%9-12), karbonhidratlar (% 6-12), yağ asitleri ve lipitler (% 3.5-8) K, Na, Ca, Mg mineralleri (% 1-1.5), amino asitler (treonin, lösin, izolösin, metionin) içermektedir. Ana arı larvaları, oldukça değerli besin madde komponentleri barındırmaları nedeniyle vücuda enerji verme, hücre yenileme, üreme fizyolojisini düzenleme, nörodejeneratif rahatsızlıkların tedavisi gibi çeşitli sağlık problemlerinin çözümünde tıbbi tedaviyi tamamlayıcı rol üstlenmektedir.
Ana arı larvaları menopoz dönemindeki uykusuzluk, stres, bunalma gibi etkileri oldukça azaltmaktadır. Östrojen hormonunu dengeleyen özelliğe sahiptir
Arı larvaları yüksek miktarda su içeren ürünlerdir. Hasat edildikten sonra doğrudan derin dondurucuya girmediği takdirde hemen bozulurlar. Çok uzun yıllardır Asya, Orta ve Güney Afrika, Tayland, Çin gibi ülkelerde ham halde tüketilmektedir. Fakat bu şekilde tüketmek ve saklamak zordur. Bunun için bu ürünlerin liyofilize edilmesi yani dondurarak kurutulması gerekmektedir. Bu şekilde besin değerleri korunarak içlerindeki su alınmış olur.
Bu zamana kadar ülkemizde bu arı ürünlerini liyofilize edecek bir makine bulunmamaktaydı. Apilarnil üzerine yıllardır çalışmalar yapan bir üniversite hocası sayesinde bu makineyi geliştirdik ve arı ürünlerini liyofilize etmeyi başardık. Bu şekilde bu değerlendirilmeyen arı ürünleri tüketilebilir ve saklanabilir hale geldi.
İnsan sağlığının korunması ve hastalıkların tedavisinde destek sağlaması amacıyla bu doğal ürünlerin kaliteli ve sürdürülebilir arıcılık içerisinde üretilebilmesi, apiterapötik etkilerinin klinik bilimsel araştırmalarla belirlenerek kullanımının yaygınlaştırılması gereklidir. Ana ve erkek arı larvası üretimi, arıcıların bal dışında yeni arı ürünleri üretimine yönelerek, üretim döneminde oluşabilecek riski azaltmasına ve düzenli yüksek gelir elde etmesine olanak sağlayacaktır.